Burcu YENİCELİ
Bilimin ışığında ilerlersek ışık hızını geçebiliriz…
13/06/2016 Keşfetmek, hayal etmek, denemek. Bu sihirli üç kelime yaşadığımız yüzyılda bize ışık tutan, bizi aydınlatan fen bilimlerinin en önemli tanımı. Keşfetmenin hazzını mikroskop ile hücreye ilk kez bakan bir çocuğun yüzündeki şaşkınlıkta, hayal etmenin gücünü astronot olmak isteyen bir çocuğun cümlelerinde, denemenin mutluluğunu elindeki deney tüpünü eline alan bir çocuğun gözündeki ışıltıya bakarak görebilirsiniz. Çünkü fen, yaşamın en derininden gelir ve yine yaşamın tüm yüzeyini kaplar. Bir çiçeğin oksijen üretmesinden bir yıldızın ölmesine kadar size kendini sunar. İşte yine bu yüzden keşfeden, hayal eden ve deneyimleyen her çocuk sadece kendi hayatına değil tüm insanların hayatına karşı bir sorumluluk hisseder. Yaşadığı toplumda fark yaratır. Bugün sahip olduğumuz bilim ve teknoloji, bu çocukların düşüncelerinin ve hayallerinin ürünüdür. Büyük ve donanımlı laboratuvarlarda değildir bu tılsım. Yaşadığı çevrede, okuduğu bir kitapta, dinlediği bir öğretmendedir. En büyük laboratuvar beynidir insanın. Bu yüzden biz fen bilimleri öğretmenlerine çok iş düşmektedir. Bir köy okulunda ya da bir özel okulda olmamız ne kadar önemli olduğu tartışılır ancak fen bilimleri her yerdedir. Tebeşirini eline alan her fen bilimleri öğretmeni de ışık hızını geçerek o güzel çocuklara "merak" tılsımını aşılayabilir. Merak ile başlayan her bilimsel düşünce ışık hızını geçecektir... Burcu YENİCELİ Fen Bilimleri Öğretmeni |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |